18 Mart 2010 Perşembe

"İhtiyacımız olan yeni travmalar değil, barıştır."

EDP Genel Başkanı Ziya HALİS’in, Başbakan’ın; “Amerika ve İsviçre de kabul edilen Ermeni soykırım tasarılarını değerlendirmesi” ile ilgili basın açıklaması:


İhtiyacımız olan yeni travmalar değil, barıştır.

Başbakan’ın Amerika ve İsviçre de kabul edilen Ermeni soykırım tasarılarını değerlendirirken ifade ettiği ; “Benim ülkemde 170 bin ermeni var, bunların 70 bini benim vatandaşımdır. Ama 100 binini biz ülkemizde şu an idare ediyoruz. E ne yapacağım ben yarın, gerekirse bu 100 binine hadi siz memleketinize diyeceğim, bunu yapacağım.” ifadeleri, Türkiye ve Ermenistan arasındaki ilişkilerin düzenlenmesinde ihtiyaç duyulacak bir anlayış ve söylem değildir.

Dünyanın ve özelikle de Avrupa’nın bir çok ülkesinde yaşayan ve çalışan göçmen yurttaşlarımıza karşı yabancı düşmanlığı temellinde yürütülen ırkçı politika ve yaklaşımların, başbakan tarafından Ermeniler üzerinden sahiplenilmiş olması da kaygı vericidir.

Ülke barışının sağlanmasına ve bölge ve dünya barışına hizmet etmeyen bu anlayışla dış politikamızın biçimlendirilmesi kabul edilebilir değildir. Türkiye’nin komşuları ile barış ve iyi ilişkiler içerisinde olması istem ve beklentimize de zarar vermiştir.

Bu politik yaklaşımın, hükümetin, ülkede yaşayan farklı kimliklere yönelik demokratik açılım ifadeleri ile bağdaşır bir yanı da olmadığı gibi, açılımlarla ortaya konulan çok kültürlü ve çok kimlikli bir Türkiye anlayışının ve çoğulculuğun başbakan tarafından içselleştirilememiş olduğunun belirgin bir başka kanıtı olarak ortaya çıkmıştır.

Kuruluş aşamasından başlayarak ülkemizde çalışanların iş ve ekmek ve insanca yaşama mücadelesinin yanında olduğunu ve yanında olacağını açık bir şekilde ifade eden Eşitlik ve Demokrasi Partisi olarak, uluslararası ilişkilerin düzenlenmesinden halkların, özelliklede çalışanların işinin ve ekmeğinin pazarlık unsuru yapılmasını kabul etmemiz de mümkün değildir.

Partimiz, ülkemizdeki tüm yurttaşların kimlik aidiyetlerine bakmadan hepsini kendi kimlikleri, ve hassasiyetleri ile birlikte sahiplenmektedir. Ülke ve bölge barışını hedefleyen bir siyaset anlayışı ile, ülkemizde ve coğrafyamızda geçmişte yaşanan travmaların etkilerini ve izlerini silerek, bir mutluluk, barış ve güven ortamını tesis edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Yeni travmaların, düşmanlıkların ve güvensizliklerin habercisi politikalar ve söylemler Türkiye Cumhuriyeti’nin  Başbakan’ın dili olamaz.

EDP olarak, uluslararası ilişkilerde yapıcı ve barışçı olmayan dili kabul etmiyor ve çok kimlikli, çok kültürlü, çok inançlı Türkiye’ nin yaratılması mücadelemizde bu türden yabancılaştırıcı dili ve  politikaları reddediyoruz.

EDP BASIN BÜROSU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder