14 Nisan 2010 Çarşamba
EDP İstanbul Gençlik olarak Ankara'ya gidiyoruz!
18 Nisan Pazar günü Ankara'da yapılacak EDP Türkiye Gençlik Meclisi toplantısı öncesi, İstanbul Gençlik olarak hazırladığımız Gençlik Meclisi Yönetmeliği taslağına son şeklini vermek ve Ankara'ya gidişimizi organize etmek amacıyla 15 Nisan Perşembe saat 19.00'da Beyoğlu, Süslü Saksı Sokak, No: 22/2'de toplanıyoruz.
6 Nisan 2010 Salı
EDP Ataşehir Gönüllüleri Buluşuyor
Ataşehir ilçesinde Parti örgütümüzün kurulması, kitlelerle kucaklaşmanın sağlanması amacıyla yapacağımız kitlesel toplantımıza katılımınızı bekliyoruz.
Tarih: 7 Nisan 2010 Çarşamba
Saat: 19.00
Yer: Makina Mühendisleri Odası - Kadıköy Temsilcilik ve Anadolu Yakası Eğitim Merkezi
Adres: Yeni Sahra Mah. Yavuz Selim Cad. No: 15 Kat: 2 Ataşehir - İstanbul
Tarih: 7 Nisan 2010 Çarşamba
Saat: 19.00
Yer: Makina Mühendisleri Odası - Kadıköy Temsilcilik ve Anadolu Yakası Eğitim Merkezi
Adres: Yeni Sahra Mah. Yavuz Selim Cad. No: 15 Kat: 2 Ataşehir - İstanbul
5 Nisan 2010 Pazartesi
EDP Üsküdar Gönüllüleri
Üsküdar EDP Gönüllüleri bu akşam saat 20.00'de yine Altunizade Mahallesi Muhtarlığı'nda toplanıyor.
Son Yeni Sol Gençlik Toplantısı
Partimizin kuruluş kongresinin ardından biraraya geliyoruz.
Kuruluş öncesinde İstanbul'da partiye dönük olarak yaptığımız çalışmaları değerlendirmek ve önümüzdeki döneme, EDP'ye dair konuşmak üzere 'Yeni Sol Gençlik' olarak son toplantımızı yapıyoruz.
10 Nisan mitingi ve 25 Nisan eylemi de gündemlerimiz arasında.
Tüm arkadaşlarımızı bekliyoruz.
Tarih: 6 Nisan 2010 Salı
Saat: 19.30
Yer: Süslü Saksı Sokak, No: 22/2 (Beyoğlu Yeni Sol lokalinin karşı solundaki sarı bina)
Kuruluş öncesinde İstanbul'da partiye dönük olarak yaptığımız çalışmaları değerlendirmek ve önümüzdeki döneme, EDP'ye dair konuşmak üzere 'Yeni Sol Gençlik' olarak son toplantımızı yapıyoruz.
10 Nisan mitingi ve 25 Nisan eylemi de gündemlerimiz arasında.
Tüm arkadaşlarımızı bekliyoruz.
Tarih: 6 Nisan 2010 Salı
Saat: 19.30
Yer: Süslü Saksı Sokak, No: 22/2 (Beyoğlu Yeni Sol lokalinin karşı solundaki sarı bina)
Hüseyin Ergün, Pazartesi günü SKY Türk'te
EDP PM üyelerinden Hüseyin Ergün, 5 Nisan Pazartesi akşamı saat 20.00'de SKY Türk'te yayınlanacak Aykırı Sorular programına konuk oluyor. Programın diğer konukları; Mehmet Bekaroğlu, Melih Pekdemir, Neslihan Akbulut, Nurşen Mazıcı ve Armağan Kuloğlu.
4 Nisan 2010 Pazar
Ziya Halis Bu Akşam SKY Türk'te
EDP Genel Başkanı Ziya Halis, 4 Nisan 2010 Pazar Saat 23.15'te SKY TÜRK televizyon kanalinda Gürkan Hacır'ın "Şimdiki Zaman" Programına canlı yayın konuğu olarak katılacaktır.
1 Nisan 2010 Perşembe
Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin Anayasa Değişiklik Teklifi Hakkındaki Görüşleri
(Basın Açıklaması)
Değerli basın mensupları, hoşgeldiniz.
Sözlerime başlamadan önce, partimizin görüşlerinin duyulmasına ve kamuoyunun serbestçe oluşmasına aracılık ettiğiniz için hepinize teşekkür ederim.
TBMM’ye verilen anayasa değişiklik teklifi hakkındaki görşlerimize geçmeden önce, partimizin Anayasa hakkındaki yaklaşımını kısaca açıklamak istiyorum.
12 Eylül darbesinin ürünü olan mevcut anayasa, ne halkımıza ne de çağımıza yakışmamaktadır. Ülkemize giydirilmiş olan bu darbe anayasası, bir an önce toptan yürürlükten kaldırılmalı, bir an önce geniş katılımlı bir uzlaşmaya dayanan sivil ve demokratik bir anayasa yapılmalıdır.
Hemen her parti tarafından dile getirilen bu görüş, mevcut partilerin hepsi en az bir kere iktidar olmasına rağmen bir türlü uygulamaya sokulamamıştır. Muhalefetteyken demokrasi havarisi kesilen partiler, çoğunluk olduklarında yalnızca kendilerine demokrat olduklarını göstermişler ve darbe anayasasının antidemokratik hükümlerini kendileri için güvence olarak görmüşlerdir.
Gerçi darbe anayasasında çok sayıda değişiklik yapılmış, maddelerinin üçte biri değiştirilmiştir, ama bütün bu değişiklikler Avrupa Birliği’ne uyum sürecinin bir parçası olarak gerçekleştirilmiş, bunlar yapılırken bile hiçbir parti anayasanın ruhuna dokunmaya cesaret edememiştir. Çoğunluk olmalarına rağmen iktidar olmaya cesaret edemeyen mevcut partiler bu tavırlarıyla zoraki demokrat olduklarını ispat etmişlerdir.
Eşitlik ve Demokrasi Partisi, ilk fırsatta 12 Eylül darbesinin ürünü olan bu anayasayı tamamen değiştirecek, yerine dünyanın ulaştığı demokratik stardartlara uygun, halkımızın hakkı olan hak ve özgürlükleri güvence altına alan sivil bir anayasayı toplmumun bütün kesimlerinin katılımıyla gerçekleştirecektir.
Değerli basın çalışanları.
AKP, hava durumuna benzetirsek, parçalı bulutlu bir anayasa değişiklik teklifini, adeta yeni bir demokrasi taksidi olarak TBMM’ye sunmuş bulunmaktadır. Anamuhalefet partisi ile onun aynadaki yansıması olan yavru muhalefet partisinin, daha ne dendiğini duymadan, tıpkı kazan kaldıran yeniçeriler gibi, hemen “istemezük” diye bağırmaya başladığını biliyorsunuz. Bu partiler yaşanan değişimi görmezden gelerek yıllardır AKP’nin değirmenine su taşımaktadırlar. Bu sözde muhalefet partileri AKP’nin en büyük şansıdır.
Eşitlik ve Demokrasi Partisi, yeni bir anayasa yapmaya gücü yetmeyen çoğunluk partilerinin son örneği olan AKP’nin verdiği değişiklik teklifini ana hatlarıyla olumlu, ama eksik ve hatalı bulmaktadır. Olumludur, çünkü teklifte yer alan, bazısı gereksiz maddelere rağmen demokrasi yolunda küçük de olsa adımlar atılmaktadır. Eksiktir, çünkü böyle bir paket içinde dahi yer alabilecek bazı düzenlemelere yer verilmemiştir. Hatalıdır çünkü vesayet rejimini yıkacağım derken parti diktatörlüğüne yol açabilecek hükümler içermektedir.
Partimiz değişiklik teklifinin 1, 2, 3, 4, 5, 7, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 19, 20, 21, 23 ve 24. . maddeleriyle, bu düzenlemelerin bazısı gereksiz de olsa, mutabıktır.
Ancak, böyle sınırlı bir değişiklik teklifinde bile yer alabilecek bazıları Avrupa İnsan Hakları mahkemesi tarafından Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı bulunmuş düzenlemeler eksik bırakılmıştır:
AKP çoğunluğunu komisyon görüşmeleri sırasında bu değişiklikleri gerçekleştirerek yalnızca kendine demokrat olmadığını ispat etmek fırsatını yakalayabilir. Kendilerine tavsiyemiz bu fırsatı kaçırmamalarıdır.
Değerli basın emekçileri,
AKP’nin anayasa değişiklik teklifi yalnızca eksik değil, aynı zamanda hatalıdır da. Bu hatalar askeri ve bürokratik vesayet rejimini sona erdireyim derken baskıcı bir çoğunluk rejimini kurmaya yol açabilecek sakıncılı düzenlemeler içermektedir.
Teklifin 6. maddesi hatalı maddelerden biridir. Bu madde ile memurlar ve kamu görevlilerine toplusözleşme hakkı verilirken, kurulan uzlaştırma kurulunun kararının kesin olması bu hakkı fiilen ortadan kaldırmaktadır. Dolayısıyla teklifin 6. maddesinin ikinci fıkrasındaki “Uzlaştırma Kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir” cümlesi çıkarılmalıdır.
Teklifte yer alan hatalı maddelerden bir diğeri 8. maddedir. Bu madde ile kurulan meclis komisyonu istenen sonucu vermekten uzaktır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın tek başına demokrasinin vazgeçilmez unsurları olan siyasi partiler hakkında dava açması sınırlandırılmalıdır. Bu sınırlama savcının Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun üçte ikisinin onayını almasıyla sağlanabilir. Gene, siyasi parti kapatma davaları, siyasi ve sonuçları itibarıyla geri dönüşü olmayan davalardır. Bu açıdan artık ceza hukumuzuda yeri olmayan idam cezalarına benzerler. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi’nin kapatma kararı vermesi halinde bu karar TBMM’nin üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararıyla infaz edilmelidir.
Teklifin Anaya Mahkemesi’nin kuruluşunu düzenleyen 17. maddesi de sakıncalı maddelerden biridir. Teklifteki düzenleme Anayasa Mahkemesi’ni meclisteki çoğunluk partisinin bir uzantısına dönüştürmekte ve adeta kaş yapayım derken göz çıkarmaktadır. Bu madde, seçilecek üye sayısının üçte birini yüksek yargı organları üyeleri arasından doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından atanması, kalan üyelerin ise yüksek yargı organlarının genel kurulları ile YÖK genel kurulu ve Barolar Birliği tarafından seçilmesi biçiminde yeniden düzenlenmelidir.
Teklifteki bir başka sakıncalı düzenleme ise Anayasa Mahkemesi üyeliğini 12 yıl ile sınırlayan 18. maddedir. Anayasa Mahkemesi’nin üyelerini emeklilik yaşı gelmeden işsiz bırakan bu madde, yargıçların vicdani kanaatlerinin özgürce oluşmasının önünde büyük bir engeldir ve bu haliyle bir tasfiyeyi gerçekleştirmek için düzenlenmiş izlenimi vermektedir.
Teklifin düzeltlmesi gereken son maddesi ise Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nu düzenleyen 22. maddedir. Hâkimler ve savcılar adalet mekanizması içine yer alsalar da aslında iki ayrı işlevi yerine getirmektedirler. Hakimler millet adına karar verirler. Savcılar ise devlet adına avukatlık yaparlar. Bu iki kesimin birlikte örgütlenmesi büyük bir yanlıştır. 12 Eylül rejiminin bir garabeti olan bu kurum hemen ortadan kaldırılmalı, yerine Hâkimler Yüksek Kurulu ile Savcılar Yüksek Kurulu adıyla iki ayrı kurul oluşturulmalıdır. Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri içinde bakanlık müsteşarı yer alması gerektiği gibi, bütün üyeleri Cumhurbaşkanı tarafından atanabilir. Buna karşılık Hâkimler Yüksek Kurulu’nun yürütme ile bütün ilişkisi kesilmeli ve kendilerine millet adına karar verme yetkisi tanınan hâkimler kendi kendilerini yönetebilmelidir.
Değerli basın mensupları,
Eşitlik ve Demokrasi Partisi, bugüne kadar yapılmayanı yapmak için siyaset sahnesinde yerini aldı. Bunların başında sivil ve demokratik bir anayasa hazırlamak var. Ancak, yeni bir anayasa hazırlayacak perspektife ve iradeye sahip olmayan AKP’yi doğru yaptığında desteklemek, yanlış yaptığında uyarmak, eksik bıraktığını ise tamamlamak gibi bir görevimiz de var.
Bugün sizlerin aracılığıyla halkımızın huzurunda olumlu yönleri desteklerken, anayasa değişiklik teklifinin eksik yönlerin tamamlanması ve hataların düzeltilmesi için uyarma görevimizi yapıyoruz. AKP bu uyarılarımızı dinleyip dinlememeye kuşkusuz kendisi karar verecektir, ancak bilmelidir ki, bu konuda vereceği karar onun demokratlığı hakkında verilecek karar için kuvvetli bir karine oluşturacaktır.
Saygılarımızla.
Değerli basın mensupları, hoşgeldiniz.
Sözlerime başlamadan önce, partimizin görüşlerinin duyulmasına ve kamuoyunun serbestçe oluşmasına aracılık ettiğiniz için hepinize teşekkür ederim.
TBMM’ye verilen anayasa değişiklik teklifi hakkındaki görşlerimize geçmeden önce, partimizin Anayasa hakkındaki yaklaşımını kısaca açıklamak istiyorum.
12 Eylül darbesinin ürünü olan mevcut anayasa, ne halkımıza ne de çağımıza yakışmamaktadır. Ülkemize giydirilmiş olan bu darbe anayasası, bir an önce toptan yürürlükten kaldırılmalı, bir an önce geniş katılımlı bir uzlaşmaya dayanan sivil ve demokratik bir anayasa yapılmalıdır.
Hemen her parti tarafından dile getirilen bu görüş, mevcut partilerin hepsi en az bir kere iktidar olmasına rağmen bir türlü uygulamaya sokulamamıştır. Muhalefetteyken demokrasi havarisi kesilen partiler, çoğunluk olduklarında yalnızca kendilerine demokrat olduklarını göstermişler ve darbe anayasasının antidemokratik hükümlerini kendileri için güvence olarak görmüşlerdir.
Gerçi darbe anayasasında çok sayıda değişiklik yapılmış, maddelerinin üçte biri değiştirilmiştir, ama bütün bu değişiklikler Avrupa Birliği’ne uyum sürecinin bir parçası olarak gerçekleştirilmiş, bunlar yapılırken bile hiçbir parti anayasanın ruhuna dokunmaya cesaret edememiştir. Çoğunluk olmalarına rağmen iktidar olmaya cesaret edemeyen mevcut partiler bu tavırlarıyla zoraki demokrat olduklarını ispat etmişlerdir.
Eşitlik ve Demokrasi Partisi, ilk fırsatta 12 Eylül darbesinin ürünü olan bu anayasayı tamamen değiştirecek, yerine dünyanın ulaştığı demokratik stardartlara uygun, halkımızın hakkı olan hak ve özgürlükleri güvence altına alan sivil bir anayasayı toplmumun bütün kesimlerinin katılımıyla gerçekleştirecektir.
Değerli basın çalışanları.
AKP, hava durumuna benzetirsek, parçalı bulutlu bir anayasa değişiklik teklifini, adeta yeni bir demokrasi taksidi olarak TBMM’ye sunmuş bulunmaktadır. Anamuhalefet partisi ile onun aynadaki yansıması olan yavru muhalefet partisinin, daha ne dendiğini duymadan, tıpkı kazan kaldıran yeniçeriler gibi, hemen “istemezük” diye bağırmaya başladığını biliyorsunuz. Bu partiler yaşanan değişimi görmezden gelerek yıllardır AKP’nin değirmenine su taşımaktadırlar. Bu sözde muhalefet partileri AKP’nin en büyük şansıdır.
Eşitlik ve Demokrasi Partisi, yeni bir anayasa yapmaya gücü yetmeyen çoğunluk partilerinin son örneği olan AKP’nin verdiği değişiklik teklifini ana hatlarıyla olumlu, ama eksik ve hatalı bulmaktadır. Olumludur, çünkü teklifte yer alan, bazısı gereksiz maddelere rağmen demokrasi yolunda küçük de olsa adımlar atılmaktadır. Eksiktir, çünkü böyle bir paket içinde dahi yer alabilecek bazı düzenlemelere yer verilmemiştir. Hatalıdır çünkü vesayet rejimini yıkacağım derken parti diktatörlüğüne yol açabilecek hükümler içermektedir.
Partimiz değişiklik teklifinin 1, 2, 3, 4, 5, 7, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 19, 20, 21, 23 ve 24. . maddeleriyle, bu düzenlemelerin bazısı gereksiz de olsa, mutabıktır.
Ancak, böyle sınırlı bir değişiklik teklifinde bile yer alabilecek bazıları Avrupa İnsan Hakları mahkemesi tarafından Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı bulunmuş düzenlemeler eksik bırakılmıştır:
- Anayasanın Din ve Vicdan Hürriyeti başlığını taşıyan 24. maddesindeki “Din kültürü ve ahlak öğretimi ilk ve orta öğretim kurumlarında zorunlu dersler arasında yer alır” cümlesi çıkarılmalıdır.
- Anayasanın Bilim ve Sanat Hürriyeti başlığını taşıyan 27. maddesindeki bilim ve sanat eserlerini yayma hakkını kısıtlayarak hakkın kullanılmasını fiilen ortadan kaldıran ikinci fıkrası çıkarılmalıdır.
- Anayasanın Eğitim ve Öğrenim Hakkı ve Ödevi başlığını taşıyan 42. maddesindeki “Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez” ifadesi çıkarılmalıdır.
- Anayasanın Grev Hakkı ve Lokavt başlığını taşıyan 54. maddesinin birinci paragrafına işçilerin yanına “ve kamu görevlileri” ifadesi eklenmelidir.
- Anayasa değişikliğine paralel olarak,
- i. Siyasi Partiler Kanunu’ndaki seçim barajı ve hazine yardımı oranı kaldırılmalıdır.
- ii. Türk Ceza Kanunu’nun işkence suçunu düzenleyen maddesini zaman aşımı süresi dışına çıkarılmalıdır.
AKP çoğunluğunu komisyon görüşmeleri sırasında bu değişiklikleri gerçekleştirerek yalnızca kendine demokrat olmadığını ispat etmek fırsatını yakalayabilir. Kendilerine tavsiyemiz bu fırsatı kaçırmamalarıdır.
Değerli basın emekçileri,
AKP’nin anayasa değişiklik teklifi yalnızca eksik değil, aynı zamanda hatalıdır da. Bu hatalar askeri ve bürokratik vesayet rejimini sona erdireyim derken baskıcı bir çoğunluk rejimini kurmaya yol açabilecek sakıncılı düzenlemeler içermektedir.
Teklifin 6. maddesi hatalı maddelerden biridir. Bu madde ile memurlar ve kamu görevlilerine toplusözleşme hakkı verilirken, kurulan uzlaştırma kurulunun kararının kesin olması bu hakkı fiilen ortadan kaldırmaktadır. Dolayısıyla teklifin 6. maddesinin ikinci fıkrasındaki “Uzlaştırma Kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir” cümlesi çıkarılmalıdır.
Teklifte yer alan hatalı maddelerden bir diğeri 8. maddedir. Bu madde ile kurulan meclis komisyonu istenen sonucu vermekten uzaktır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın tek başına demokrasinin vazgeçilmez unsurları olan siyasi partiler hakkında dava açması sınırlandırılmalıdır. Bu sınırlama savcının Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun üçte ikisinin onayını almasıyla sağlanabilir. Gene, siyasi parti kapatma davaları, siyasi ve sonuçları itibarıyla geri dönüşü olmayan davalardır. Bu açıdan artık ceza hukumuzuda yeri olmayan idam cezalarına benzerler. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi’nin kapatma kararı vermesi halinde bu karar TBMM’nin üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararıyla infaz edilmelidir.
Teklifin Anaya Mahkemesi’nin kuruluşunu düzenleyen 17. maddesi de sakıncalı maddelerden biridir. Teklifteki düzenleme Anayasa Mahkemesi’ni meclisteki çoğunluk partisinin bir uzantısına dönüştürmekte ve adeta kaş yapayım derken göz çıkarmaktadır. Bu madde, seçilecek üye sayısının üçte birini yüksek yargı organları üyeleri arasından doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından atanması, kalan üyelerin ise yüksek yargı organlarının genel kurulları ile YÖK genel kurulu ve Barolar Birliği tarafından seçilmesi biçiminde yeniden düzenlenmelidir.
Teklifteki bir başka sakıncalı düzenleme ise Anayasa Mahkemesi üyeliğini 12 yıl ile sınırlayan 18. maddedir. Anayasa Mahkemesi’nin üyelerini emeklilik yaşı gelmeden işsiz bırakan bu madde, yargıçların vicdani kanaatlerinin özgürce oluşmasının önünde büyük bir engeldir ve bu haliyle bir tasfiyeyi gerçekleştirmek için düzenlenmiş izlenimi vermektedir.
Teklifin düzeltlmesi gereken son maddesi ise Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nu düzenleyen 22. maddedir. Hâkimler ve savcılar adalet mekanizması içine yer alsalar da aslında iki ayrı işlevi yerine getirmektedirler. Hakimler millet adına karar verirler. Savcılar ise devlet adına avukatlık yaparlar. Bu iki kesimin birlikte örgütlenmesi büyük bir yanlıştır. 12 Eylül rejiminin bir garabeti olan bu kurum hemen ortadan kaldırılmalı, yerine Hâkimler Yüksek Kurulu ile Savcılar Yüksek Kurulu adıyla iki ayrı kurul oluşturulmalıdır. Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri içinde bakanlık müsteşarı yer alması gerektiği gibi, bütün üyeleri Cumhurbaşkanı tarafından atanabilir. Buna karşılık Hâkimler Yüksek Kurulu’nun yürütme ile bütün ilişkisi kesilmeli ve kendilerine millet adına karar verme yetkisi tanınan hâkimler kendi kendilerini yönetebilmelidir.
Değerli basın mensupları,
Eşitlik ve Demokrasi Partisi, bugüne kadar yapılmayanı yapmak için siyaset sahnesinde yerini aldı. Bunların başında sivil ve demokratik bir anayasa hazırlamak var. Ancak, yeni bir anayasa hazırlayacak perspektife ve iradeye sahip olmayan AKP’yi doğru yaptığında desteklemek, yanlış yaptığında uyarmak, eksik bıraktığını ise tamamlamak gibi bir görevimiz de var.
Bugün sizlerin aracılığıyla halkımızın huzurunda olumlu yönleri desteklerken, anayasa değişiklik teklifinin eksik yönlerin tamamlanması ve hataların düzeltilmesi için uyarma görevimizi yapıyoruz. AKP bu uyarılarımızı dinleyip dinlememeye kuşkusuz kendisi karar verecektir, ancak bilmelidir ki, bu konuda vereceği karar onun demokratlığı hakkında verilecek karar için kuvvetli bir karine oluşturacaktır.
Saygılarımızla.
Ziya Halis
Eşitlik ve Demokrasi Partisi
Genel Başkanı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)